geri dön

Ukalalık

Ingiliz Lord' u gezmek icin Afrika' ya gitmis.
Niyeti en otantik, en bakir yerleri gezip dolasmak,
kara kitayi bir turist gibi degil, bir seruven adami gibi kesfetmek.
Lord' u tutup, ilkel kabilelerin yasadigi medeniyetten uzak bir yere goturmusler,
kampini da burada kurdurmuslar. Adam yanina aldigi rehber
ve bir kac muhafiz ile yerli koylerini dolasmaya baslamis.
Saz kulubelerden yapilmis bir koye rastlamis.
Koyu dolasmis,insanlara bakmis. Koyun obur ucunda, hafiften acik araziye
bakan bir yerde ciplak bir zenciyi kutukten yapilma bir tamtamin basinda gormus.
Bakmis ki adam elindeki agactan tokmagi biteviye kutuge vuruyor.
Dikilmis basina, onun cikardigi ritmik gurultuyu bir sure dinledikten sonra,
"Neden tamtam caliyorsun?" diye sormus. Yamyam kutuge vurmayi kesmeden cevap vermis,
"Koyumuz susuz kaldi. Onun icin caliyorum."
Ingiliz elindeki pipoyu agzina goturup bir nefes cekerken, bilgic bilgic gulumsemis,
"Yani mevsim kurak gecti, nehirler kurudu. Su kalmadi..
Sen de tamtam calip ruhlari yardima cagiriyorsun..
Aklin sira dua ile yagmur yagdiracaksin oyle mi?"
Yerli tamtamini calmayi surdururken, bilgiclik taslayan
Ingilize soyle bir yan bakis firlatmis,
"Hic alakasi yok!" demis.
"Ben yandaki koyden tesisatciyi cagiriyorum!"